2 Mayıs 2010 Pazar

Sessiz Gece

Sessizdir gece. Gün uyumaktadır. Karanlıklar konuşur bazı kimse duymaz. Çıt yoktur sanır insan yalnızlığın tam orta yerinde. Adam oysa haykırarak konuşur ulu orta. Hem söylenecek lafı çoktur hem hesaplaşma taze başlar bilmezler gayrısı. Tebessüme yaslanınca yok sanılır, suskunluk boğar alaca karanlığı.
Bir yerden çekmeye başlayınca dökülür kelimeler kağıda. Önce iki harfli kelimeler düşer yola sonra panayır yeri olur zihin akmaya başlar. Adam yetiştiremez belki trenin vagonlarına doluşmuş paragrafları sıralamaya uygunca. Zihin şişer, gönül geçer hevesten, olana da ayrı bir isyan sesi duyulur karanlığın çığlığında. Oda, tuşlar, karanlık, sessiz çığlık harp meydanında vuruşmaktadır gecenin tam orta yerinde. Gözlerde zikzaklar,çatılan kaşlar, huzursuzluğu kamşılayan oflar arasında ha gayret sesleri.

Karanlık konuşur kimseler duymaz oysa. Bu gönlün hüznü akmayınca gözlere inmez perde,uyku yağmaz sağnak sağnak ve içeride bir yerde kaynama devam eder. Tırnakların arasına sıkışmışlar, anlarlardaki keşkeler, nefeslik oflar ve yarınının keskinliği büyür, bir dost olup anlatırlar bilgelikle olanı, hali.

Hiç yorum yok:

YAĞMURUN SEVDASI